Hayat Tadında Zamanlar

Eski yılın son sabahını vakti olup, güzel bir kahvaltı sofrasıyla uğurlamak isteyenler için en banko açma tarifimi paylaşmak istedim. Şayet benim gibi bu son sabahın ışıklarını uyanık karşılamak isteyenler varsa hemen işe girişip mayalanma süresinde bir fincan kahve ile gune başlayabilirler.
Haydi geçelim tarifimize ;

Aslında sabah erkenden makinada ekmek yapmak niyetindeydim. Bir güzel malzemeleri hazneye yerlestirdim. İlk ve ikinci yoğurma başarılıydı ama tam mayalanma programına gecince makinadan garip bir kablo yanığı kokusu geldi ve hemen fişten çektim. Sanırım bozuldu. Ama elimde mayalanma aşamasını tamamlamamış bir hamur vardı ve atmak olmazdı. Bu sebeple hamuru ekmek makinasının haznesinden hiç çıkarmadan mayalandırdım ve fırında pişirme işlemini tamamladım. Aynı makina ekmeği gibi oldu. Şimdi geçelim tarife ;

Akşam akşam yine tatlı krizimiz tutunca kendimizi mutfağa attik ve yapilabilecek en pratik ve çikolataya en çok doyuran tatlıyı yapıverdik :)

Malzemeler ; 

• 1 paket petibör bisküvi
• 50 gr. kakao
• 1 paket (80 gr) bitter çikolata
• 1 yemek kaşığı tepeleme tereyağı
• 1,5 su bardağı süt

Malzemeler ; 

• 500 gr hazir kavurma
• 1,5 su bardagi pirinç
• 1,5 su bardagi su
• Tuz-Karabiber

Yapılışı ; 

• İlk olarak pirinçleri ayıklayıp bir kaseye alalim 2-3 kere yıkayıp nişastasını çıkaralım.
• Üstüne tuz serpip, sicak su ekleyelim ve bu şekilde bir kenara alalim.
• Teflon bir tencereye hiç yağ eklemeden

Bizim kizin somestir tatili tam zamanina denk geldi, pek bir ozlemisim evimi :) Pazartesi binip Sali gunu ucaktan indigimizden ve evimize geldigimizden beri ikimizde (cadi kizim ve ben ) hala evden cikmak istemiyoruz. Aslinda bu kadar ozlemis oldugumuzun Amerika'dayken farkinda degilmisiz, buraya gelip eve girdigimiz anda anladik bunu.
Tabi kedimize de kavusmamiz ayri bir sevinc kaynagi oldu. Aslinda Amerika'ya giderken onu da goturecektik, ciplerini taktirdik, asilarini tamamlattik hatta pasaportunu bile cikarttirdik ancak hem ucusun cok uzun ve zorlu olmasi hem de Amerika'dan Turkiye'ye getirirken ne gibi prosedurlerin oldugunu bilmememiz onu burada birakmamiza sebep olmustu. O da bizi cok ozlemis. Aslinda bizden cok evi ve bahceyi ozlemis

Hayat Tadında Zamanlar; Aşağıdaki linki olduğu gibi kopyala-yapıştır yaparsanız hemen sayfama yönlendirilirsiniz, sizleri de facebook arkadaslarım arasından görmekten çok memnun olurum :)

https://www.facebook.com/pages/Hayat-Tad%C4%B1nda-Zamanlar/106717629396820

Çayın yanına ya da kahvaltıya hemencecik hazirlanabilen bir çok versiyonu denenebilecek hatta ilerideki günlerde mantı tarifi olarak da vereceğim bu atıştırmalıklar çok ama çok lezzetli.

Gecenin bir yarısında "anneeee, evde değişik bir tatlı yok mu? diyen" bir kızınız varsa değişiklik namına kıvrandığınız anlarda ortaya çıkan ilhamla oluştu :) Mutlaka daha önce de bunun gibileri paylaşılmıştır ama çikolata-sakızlı muhallebi-fıstıklı dondurma üçlemesini ben ilk defa bir pudingde deniyorum. Ayrıca laf aramizda bizim evde tatlı olması yetmiyor, "değişik tatlı" olması gerekiyor :))

Gelelim tarifimize ;

Gelelim dün sözünü verdiğim tariflerden mercimek köftesine :)

Malzemeler ; 

• 1,5 su bardağı kirmizi mercimek
• 1 su bardağı kısırlık (köftelik ince) bulgur
• 3 su bardağı su
• 1 kuru soğan
• 1 demet taze soğan (3-4 sap)
• 1 yemek kaşığı tepeleme salça
• 1,5 çay bardağı sıvıyağ
• Yeşillik (marul, kıvırcık salata, maydanoz)
• Tuz-Karabiber
• Arzuya bağlı olarak kimyon ve kırmızı pul biber

Dedim ya hamaratlığım tuttu diye şimdi de baklava yufkasından şöyle güzel bir kıymalı-cevizli börek tarifi vereyim :) Türkiye'den bizi ziyarete gelen eşim güya diyet yapacaktı ama sanırım buradan yine kilo alarak geri dönecek :)

Dün bir hamaratliğim tuttu ki sorma gitsin :) Sabah kalkmamla yapacağım yemekleri sıraladım, malzemelerin hepsini mutfak masasina dizdim ve basladım hamurları mayalamaya. Yapılacaklar listesinde en üst sırada ev ekmeği vardı çünkü burada (Amerika'da) tost ekmeği ve ağır italyan ekmeği yemekten gına gelmişti. Ekmeğinizi şöyle güzelce yemeğin suyuna batırmak ne büyük bir şeymiş meğerse. Türkiye'ye gider gitmez köydeki fırıncımıza teşekkür edeceğim :) Gerçi benim imalatlar hala onunkiler kadar güzel değil ama hiç olmazsa bizim sulu tencere yemeklerimize buradaki ekmeklerden çok daha iyi eşlik ediyor :)

Kalbimin çiçeği bir tanecik sarı şekerimin favori yemeği olan "Hamsili Pilav" için Amerika'da hamsi bulmak, altin madeni bulmak gibi oldu benim için :) Hem de "Türkiye Karadeniz'den gelmiştir" yazısını okuyunca ikinci kere sevindik :) Şimdi gelelim tarifimize ;

Malzemeler ; 

• 1 kilo hamsi
• 2 su bardağı pirinç
• 1 büyük soğan
• 2-3 yemek kaşığı dolmalık fıstık

Bizim damak tadımıza sonradan eklenmiş olan bu çok faydalı meyva ile birşeyler yapmak ihtiyacı hissettiğim bu günlerde işe en kolayına kaçıp salatasını yapmakla başlayayım dedim. Aslını sorarsanız tadını ne çok sevdik ne de nefret ettik. Ancak internette biraz dolaninca faydalarını okuyup kisa araliklarla soframizda yer almasi gerektigini düşünüyorum.
Tarife geçmeden önce biraz faydalarindan bahsetmek istiyorum.

• Avokado vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir bu nedenle kansere karşı koruyucudur.

Malumunuz Kurban Bayramı geçeli epey bir zaman oldu ancak bizim sahsi telaselerimizden bu tarifi paylasmayı unutmusum. Fakat denediğim tarifler arasında en basarilisi bu oldu :) Etler lokum gibi, patates püresi hem cocuklarimiz icin besleyici hem de faydali.
Ayrica bilindigi üzere bütün tariflerde kavurma malzemesi olarak etin yok surasi yok burasi denir. Ancak kurban kesenler bilirler ki etler parçalanmis olarak geldiginden hangisi hayvanin neresi bilemiyoruz. Bence boyle karisik olmasi daha iyi, butun etlerin lezzetleri birbirine karisiyor :)


Malzemeler ; 

• 1 kilo kurban eti ( karisik)
• 1 kuru soğan
• 1 su bardağı su
• 4 iri boy patates
• 1 su bardağı süt
• 2 yemek kasigi tereyağı
• Tuz-Karabiber-Kekik

Aslında bu tarifi dün akşam paylaşacaktım. Ancak açlıktan nasıl saldırıp yediğimizi bilemedik. Bir de üzerinize afiyet grip başlangıcı, alış-veriş yorgunluğu derken oturduğum yerde uyuklamışım :)
Amerika'da ilk tanıştığım insanlardan olan sevgili Pembe Hanımın tarifidir :)
Simdi gelelim tarife; aslında yapımı cok kolay ama lezzeti hiç te kolay unutulmayacak bir yemek oldu.

Malzemeler ; 

• İstenildiği kadar dilim somon balığı
• Patates
• Taze soğan
• Limon
• Tuz-Karabiber

Yapılışı ; 

• Balıklarımızı bir güzel yıkadıktan sonra fırın tepsisine alıyoruz.

Malzemeler ; 

• 2 yumurta
• 1 su bardagi şeker
• Yarim su bardagi sivi yag
• 1 su bardağı süt veya yoğurt
• Aldığı kadar un (krep hamuru kivaminda olacak)
• 1 cay kasigi tuz
• 1 paket kabartma tozu
• 1 çay kaşığı karbonat
• 1 paket vanilin
• 1 su bardağı kuru üzüm

Ne kadar cok zaman gecmis son yayinimdan beri. Ama ne kadar da cok olay yasandi bu zaman araliginda !

Mart ayinda baslayan Amerika'ya yerlesme telaseleri Nisan'da gelip okulu gormemiz ve kizimin egitim vizesini almasiyla hiz kazandi. Yaz nasil geldi gecti anlamadik bile. Agustos ayi hazirliklar hizlandi, alisverisler yapilip, valizler hazirlandi, akraba ve arkadaslarla vedalasildi. 30 Agustos gunu de (en son olarak) evimizle vedalasip bir sonraki tatile kadar gerekli yerlere ve insanlara emanet edildikten sonra yeni hayata 12 saat suren kanat cirpildi.

Birazcik ugrasli ama yemeye doyulmaz ;

Malzemeler ; 

Hamur icin ;

• 1 cay bardagi yogurt
• 1 cay bardagi siviyag
• 2 cay bardagi su
• 3 yumurta ( 2 tanesinin sarisi ustune surulecek)
• 1 tatli kasigi karbonat veya kabartma tozu
• 1 yemek kasigi sirke
• tuz
• Aldigi kadar un
• Hamurun aralarina surmek icin yarim paket margarin
• Boregin ustu icin susam ve corekotu

Gelelim yemek sonrasi vazgecilmezimiz tatliya :)

Malzemeler ; 

(Kek icin)

• 40 gr. kakao
• 1 cay bardagi kaynar su
• 50 gr. tereyagi
• 1 yumurta
• 2 cay bardagi esmer seker
• 2 cay bardagi un
• 1 cay kasigi kabartma tozu
• 1 cay bardagi visne

(Uzerinin kremasi icin)

Ilk bakista korkutucu gorunse de yapimi bidik bidik yaprak sarma yapmaktan daha kolay ve bir o kadar da lezzetli bir sezon yemegi. Baslayalim maceraya :)

• 3 kahve fincani un
• 3 kahve fincani toz seker
• 1/2 paket margarin
• 1 litre sut
• cubuk ve toz tarcin

Cocuklugumda okullar kapaninca yaz tatillerini gecirmek uzere koylerine giden arkadaslarim disinda kimseyi kiskanmadim. Velhasil ne zaman ki okullar kapanir biz yazliga onlar koylerine gider bende surekli bir huzun " neden bizim koyumuz yok ? " Seneler gecti nihayet ben de koyume kavustum, simdi yine istanbul da ama ayni zamanda istanbuldan uzakta bir koyde yasiyorum :) Esim ve kizim bazen mandra ve hara kokularina soylenselerde bu beni hic rahatsiz etmiyor. Sabahlari yolun karsisindaki bahceden o gunluk pisecek yemegin malzemesini taze taze dalindan koparmak, yumurtayi tavugun altindan toplamak, sutun ilk sagildigindaki mis gibi kokusunu duymak diger rahatsizliklarin kat kat onune geciyor zaten.  

Eveeet efendim, bir kac gun onceki yazimda da sizlerle paylastigim gibi bu aralar sut ve sut urunleri uzerine ozellikle de peynir yapimina yogunlastim. Su anda evde kap kap peynir birikti ve ben hala yapmaya doyamiyorum :) Megerse sut diye mandiradan alip ictigimiz o mucize besin ile daha neler neler yapabilirmisiz. Blogumun anafikri olan " Mutfaginizda hayalleriniz kadar ozgursunuz " cumlesi simdi iyice anlam kazandi :)

Ne kadar uzun zaman olmus, neredeyse blog yazmayi bile unutmusum. Tami tamina 1 sene 2 aydir kendi bloguma ugrayamadigim gibi uyesi oldugum bloglara da uzak kaldim :( Bu sure icinde neler oldu, neler gecti. Bir kere su facebook belasina bulasma gafletinde bulundum. Oyunlar, etiketlemeler ve karsiliginda etiketlenmeler. Simdi bakiyorum da ne kadar uzun bir zamani oldurmusum :( Neyse kendi kendimi terapi esliginde kurtuldum o bagimliliktanda :)