Hayat Tadında Zamanlar

Ne kadar uzun zaman olmus, neredeyse blog yazmayi bile unutmusum. Tami tamina 1 sene 2 aydir kendi bloguma ugrayamadigim gibi uyesi oldugum bloglara da uzak kaldim :( Bu sure icinde neler oldu, neler gecti. Bir kere su facebook belasina bulasma gafletinde bulundum. Oyunlar, etiketlemeler ve karsiliginda etiketlenmeler. Simdi bakiyorum da ne kadar uzun bir zamani oldurmusum :( Neyse kendi kendimi terapi esliginde kurtuldum o bagimliliktanda :)


Bu gecen sure icinde neler oldu neler gecti derken bosuna da soylemedim hani laf aramizda. Ozellikle gectigimiz kis cok hareketli gecti. Bir kere somineden dolayi catimiz yandi, firtinadan bahcemiz uctu. Hastaliklar , guzellik saplantisiyla yapilan diyetler, gecirilen operasyonlar :( Devamli da felaketler olmadi tabii :) Kizim bu sene 5. sinifi yine cok iyi dereceyle bitirdi. bugun karnesini aliyor. Butun bunlarin yaninda surekli yapilan Amerika seyahatleri, 1 gun icinde 3 eyalet ziyareti. Bu arada asil bombayi sona sakladim, Agustos itibariyla bizim cadinin egitimi icin Amerika'ya yerlesiyoruz. Tabi yerlesiyoruz kelimesi kelime anlamiyla yerine getirmesi cok kolay ancak pratik anlamiyla tam bir kesmekes :(

Neyse gelelim eski bagimliliklarima :) Yemek deneyleriyle aldigim kilolari vermek ugruna epey bir caba sarfettikten sonra yine bu ise girismek ne derece akil karidir bilemedim. Zaten bloga ve yazdigim yemek kitabina da bu sebeplerle ara vermistim. Yapilan yemekler sohbet esliginde gerek cekirdek ailemizle gerekse dostlarimizla tuketilirken sonradan birer delik daha acilan kemerler, tartiya daha az cikma isteklerini perdeliyodu. Ama aci gercekler baharla birlikte sonunda bize kendini gosterdi :) Dedigim gibi uzun ugraslardan sonra ( hem kendimi hemde benim cekirdekleri sebze bombardimanina soktum resmen ) aldigimiz kilolarimizdan kurtulduk. Ve ben yine basladim mutfagimla sohbet etmeye :) Iste 1 haftadir yapilan bu sohbetler neticesinde de yine bloga ve kitaba donme vaktimin geldigini anladim :)

Gerci Agustos ayi benim icin yine cok kosusturmali gececek ama olsun en azindan donmeye karar vermek bu isi yapmanin yarisidir diye dusunuyorum.

2 gundur kendimi evde beyaz peynir, kasar peynir , yogurt, lor ve cokelek yapmaya adadim. Dun koyden getirttigim 10 kilo sutun 3 kilosundan koy peyniri, 3 kilosundan yogurt yaptiktan sonra kalan sutu icmek icin ayirdim. Bu arada suzdurdugum koy peynirinden kalan peynir alti suyuna kiyamadim (bir muddet daha borek-corek yapmak yok ) tuttum ondan da lor yapip vakumladiktan sonra buzluga kaldirdim. Sonra aksam internette dolasirken bir de kasar peyniri yapimlarini gorunce dayanamadim, actim ananemin tariflerinden kasar peynirini inceledim. Tabi hemen koye telefonla sabah ilk sutten 10 kilo daha sut siparisi vadim. Bu sabah sut erkenden gelince hemen mayaladim ve simdi suzege aldim. Butun bu peynirlerin tariflerini 1-2 gun icerisinde resimleriyle paylasacagim. Bu arada ananemin hazine sandigi notlarinda ismini bile bilmedigim saray peynirleriyle karsilastim. Bunlari da yavas yavas deneyecegim.

Iste bunlar kisaca (gerci laf aramizda pek kisa olmadi) gelen gecenler. Aslinda yaziya baslarken aklimda oyle cok yazacak sey vardi ki ama heyecandan hepsini toparlayamadim. Daginiklik icin kusuruma bakmayin, surc-i lisan eylediysem de affedin :)

En kisa zamanda tekrar bir arada olmak dilegiyle tum dostlarima sevgilerimi yolluyorum.